CUMHURİYET ERDEMDİR

“CUMHURİYET ERDEMDİR”
Prof.Dr.Necla Arat
Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı

Eşi görülmemiş bir çağ değiştirme atılımı olan Cumhuriyet’imizin 100. Kuruluş yıldönümünde, neden “Erdem” olarak nitelendiğini bir kez daha satırbaşları ile açıklamak gereğini duyuyorum. Çünkü “gaflet, delalet ve hiyanet” içinde olanlar, her geçen gün biraz daha küstahlaşıyor, Cumhuriyet ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e düşmanlıklarını giderek arttırıyorlar.

Tarih bilincinden yoksun bu zavallılar, belki de duyunç ve belleklerini yitirmiş oldukları için, “Ateşi ve İhaneti” görmüş olan ve “Hasta Adam” olarak adlandırılan Osmanlı’nın ; umutsuzluk, yokluk ve yoksulluk içindeki Türk ulusunun alın yazısını değiştiren Cumhuriyet’e kin kusuyorlar.

O Cumhuriyet ki “Ya İstiklal-Ya Ölüm” ilkesinden hareketle “manda” seçeneğinin karşısına çıkmıştı.

O Cumhuriyet ki “Uçurum kenarında yıkık bir ülkeden” , yıllarca süren bir savaştan sonra içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni bir vatan, yeni bir toplum, yeni bir devlet oluşturmuş; Türk halkına coşku, güven ve gurur aşılamıştı.

O Cumhuriyet ki teokratik kökenli meşruti monarşiden halk egemenliğine dayalı bir yönetime ve bu monarşinin “kul”undan çağdaş “yurttaş”a geçişi sağlamıştı.

İşte bu gerçekleri unutan gafillerin ve hainlerin şimdi karşı çıkmakta birbirleriyle yarıştıkları ve genç kuşakları zehirleyerek kendisine karşı kışkırttıkları Cumhuriyet, tam bağımsızlığı var oluşunun ve var oluşumuzun güvencesi kıldığı , aydınlanmaya ve bilime dayandığı için “erdemdir”.

“Dağ başındaki çobanın bile okur-yazar olmasını” amaçladığı, tüm ülkeyi dershaneler haline dönüştürüp ulusal eğitimi aydınlanma ilkeleri ile donattığı için “erdemdir”.

Çağdaş üniversiteleri, bilim, felsefe ve sanatın yaşanacağı ortamı ve düşünce iklimini yarattığı; Halk Evleri’ni, Halk Odaları’nı ve Köy Enstitülerini kurduğu, sorgulayan, araştıran kadın-erkek “birey” yurttaşları yetiştirdiği için “erdemdir.”

Yozlaşmış geleneksel değerlere ve kurumlara , boş inançlara, dogmalara, dar kafalı bağnazlığa ve yobazlığa cesaret ve kararlılıkla karşı çıktığı , “düşüncelerdeki hurafeleri tamamen yok etmeyi “ istediği için, “ erdemdir.”

Doğal inanç sistemini koruyarak devlet ve din işlerini ayırıp “laik Müslüman”lardan oluşan eşi görülmemiş yeni bir toplum yarattığı; böylece inanca saygı duyan laik devlet yönetimini kurup laikliğin anayasal düzenin kaynağı yaptığı ve demokratikleşme olanaklarını açtığı için “erdemdir”.

Şimdi ,bağnaz dincilerin baş düşman olarak gördüğü ve dar-ül harp ilan ettiği bu Cumhuriyet, aslında demokrasi ile duyunç (vicdan) özgürlüğünü laiklik ile güvenceye kavuşturduğu; devleti dinden ve gelenekten gelen esaslara göre değil, akıl ve bilim ilkelerine göre yönetme istencini gösterdiği için “erdemdir”.

Bu Cumhuriyet, kurduğu yeni laik hukuk rejimi ile çağdaş demokrasinin temelini oluşturan tüm hukuksal kavramları, hukuk sistemimize ve toplumsal kültürümüze kazandırdığı için “erdemdir”.

Yine bu Cumhuriyet, ilerlemeci ve yaratıcı bir duygu ile gerçek anlamda değişimi sağlayıp o görkemli kültür devrimini yaptığı, toplumun çağdaşlaşması için gerekli özgür düşünce ve akla uygun kültür çevresinin alt yapısını hazırladığı için “erdemdir”.

Bütün bunlara ek olarak, köylü, işçi ve çalışan kesime değer verdiği, “insan”a saygı gösterdiği, her alanda halkçı, laik ve ulusal ekonomiyi güçlendirici bir yöntemi benimsediği; ulusun olanaklarını, ülkenin varlıklarını yalnız halk yararına kullandığı için “erdemdir”.

Bu Cumhuriyet , ayrıca toplumun yarısını oluşturan ve yüzlerce yıldır “görünmez” kılınmış bulunan kadınlarımızın özgürleşmesini sağlayan ,çağdaş-eşitlikçi Yurttaşlar Yasası’nı (Medeni Kanun’u) hazırladığı, kadınlara böylece özgür yurttaş olma hak ve bilincini kazandırarak onları kamusal alana yönlendirdiği ve Türkiye’nin aydınlanmacı dinamikleri kıldığı için “erdemdir”.

Ve yine, kadınlara, gençlere hatta çocuklara yönetime katılma bilincini vermeye çalışarak geleceğin “katılımcı demokrasi” sinin ve sivil toplumun tohumlarını attığı, yani gerçek demokrasiyi öngördüğü için “erdemdir”.

Bu gerçekler, Cumhuriyet’imizin 100. Kuruluş yıldönümünde de bellek, bilinç ve duyunçlarını yitirmiş olan tüm Cumhuriyet düşmanlarına önem ve özenle vurgulanarak bir kez daha duyurulur.